BEN BABAMA HİÇ KÜSMEDİM

(ALLAH’IN RAHMETİ BABALARIMIZIN ÜZERİNE OLSUN…)

 

Ben babama hiç küsmedim

Küsemedim evlat

Belki bu yüzden “babalara küsmeyi” yadırgayışım

Babanın ne anlama geldiğini lügatlerden bilirim ben

Bir de maziden kalma siyah-beyaz bir resmini görmüşlüğüm vardır

Siz bilmezsiniz o resimleri

Hani el marifetiyle rötüşlenen

O eski resimler

Eski ama her bakışınızda başka bir hatıranızı canlandıran

Her göz atışınızda başka bir hikaye yazdıran

Zihninizin gizemli köşelerinde

Anam

Önceleri sandığında saklardı

Çok sonraları sandığından çıkardı

Ve yatağının baş ucuna astı

Çoğu zamanda üzerinde dantelli bir örtü asılıydı

Ve babam örtünün ardında saklıydı

 

Birileri hasbel kader ‘baba’ dese

Ya da bir babanın ağzından ‘evlat’ sözü dökülse

Yetim çocuk yüreği nasıl kanar bilir misin

Hatırlıyorum

İlkokuldayız

Okuma yazma öğreniyoruz

Ve Ali ‘Baba bana top al’ deyişinde

Çocuk kalbinin hangi depremleri sakladığını

Hangi hayallerde baba eli aradığını

Hangi gizli köşelerde

Nasıl yağmur yağmur ağladığını bilir misin evlat

Ben bunları çok iyi bilirim evlat

Yalnız!

‘Babaya nasıl küsülür’

Bir onu bilemedim

 

Alemlerin sahibi ‘Ana-babaya öf bile demeyin’ der emri ilahisinde

Anama hiç öf demedim

Bilerek hiç üzmedim

Bir de hiç küsmedim anama

Babaya mı?

Babaya nasıl küsülür

Hiç bilemedim ki!

 

Haaa…

Bir de öyle el bebek gül bebek çocukluğumda olmadı

Okul zamanı ders

Tatil zamanı iş

Tatil derken, okulların kapalı olduğu zamanlar yani

Yoksa, benim çocukluğumda ‘holiday’ hiç olmadı

Bütün zamanlarım ‘workday’e ayarlıydı

Bizim çocukluğumuzda

‘Sabah’ işe gitmek

‘Akşam’ ise işten dönmek anlamına gelirdi okul dışı zamanlar

Bir de gecelerimiz vardı

Bir kısmında el yordamıyla mutluluk arayışlarımızın

Bir kısmında sessizce kabus yaşayışlarımızın

Saklandığı gecelerimiz vardı

Bilemem!

Belki de bu sebeptendir

Bir çocuk babasına nasıl küser öğrenemedim

Bilemedim

 

Evlat!

Bir de Anadolu’nun babaları

Derinlerinde coşkun selleri taşıyan akarsular gibidir

Hani suyun yüzüne bakarsında

‘Acaba bu su akıyor mu’ diye şüphe duyarsın ya

Bizim kuşağın babaları

Biraz da bizim kuşak babaları böyledir

Onca ağrılar yaşarken bir ‘ahhh’ bile demezler

Yüreklerinde onca kor alevler taşırlarda

Bir kez olsun ‘yandım anam’ demezler

Zemheri soğuğunda iliklerine kadar donarlarda

‘Dondum anam’ demezler

Ağrı dağı kadar aşkları taşırlarda yüreklerinde

‘Sevdim anam’ demezler

Okyanusta sessiz sedasız yol alan gemiler gibiyiz işte

Ağrılarımız

Acılarımız

Sancılarımız

Ağlayışlarımız

Kavgalarımız

Kaygılarımız

Kabuslarımız

Umutlarımız

Hayallerimiz

Sevmelerimiz

Hepsi sessizcedir bizim kuşağın

Bizler sükunetin çocuklarıyız

Ve lakin hepsini çok iyi biliriz

Yalnız

Bir çocuk babaya nasıl küser

Bir onu bilmeyiz

 

Sen küçüktün hani, beş yaşlarında

Bir hafta sonu pikniğe gitmiştik Paşabahçe’ye

Ve sen

Kendi halinde oturup etrafını sakin sakin izleyen bir köpekle

Oyun oynamak istemiştin çocuk yüreğinle

Bir ileri bir geri

Derken köpek havlıyor

Sense çığlıklar atıyordun

Kıyamet kopuyor sandım

Koştum seni kucakladım

Sen acıdan ağlıyordun

Bense ateşler içinde yanıyordum

Damarlarımda cam kırıkları dolanır gibi kıvranıyordum

Kucakladım seni,

Temmuz sıcağında terlerken boncuk boncuk

Ateş yudumluyordu içimdeki çocuk

Pansuman yaptılar

Birkaç dikiş attılar

Ve sen iyileştin

Senin sırtında küçük bir iz

Benim kalbimde

Gözlerindeki masum bakışlar kaldı

O gün bugündür

 

Ancak bilir misin

O gün benim kıyametimdi sanki

O gün benim ömür boyu bitmeyecek kabusumdu

O günkü çığlığını her hatırlayışımda

Vücudum kasılır

Alnım çatılır

Yüreğim daralır

 

Lakin güzel anılarımızda oldu

Mesela ilkokuldaki bir merasimde seni

Şirinler kostümü içinde her hatırlayışımda

Yüzüm güler

Sancım diner

Coşkum büyür

Dünyam döner

Her dem bahardır mevsim o zaman

Ben seni

Ben sizi

Böyle sevdim

Belki çokça diyemedim

Belki gür sesle söyleyemedim

Bizim kuşağın babaları böyledir evlat

Adam gibi severler, ana gibi!

Ve lakin çocuklar gibi coşkularını belli edemezler

Çok şeyi böylece bilir bizim kuşak babaları

Ve lakin bir tek

‘Babaya nasıl küsülür’

Bir onu bilemedik

Bir onu öğrenemedik.

0
Shares